 |
Ziyaretçiler: 7, Üyeler: 0 ...
en çok ziyaretçi: 198 (Üyeler: 0, Ziyaretçiler: 198) tarih : 26 Dec : 10:30
Üyeler: 485 En yeni üye: Halit |
 |
 |
Bu sayfa bugün ... toplam: 2 tek: 2
Bu sayfa genel ... toplam: 94613 tek: 46566
Site ... toplam: 789755 tek: 181966 |
 |
 |
- ??
[ 0 yıl, 2 ay, 2 hafta, 6 gün, 10 saat, 49 dk., 4 sn. önce ] - ajaboj
[ 0 yıl, 2 ay, 4 hafta, 1 gün, 0 saat, 58 dk., 42 sn. önce ] - ubilomah
[ 0 yıl, 2 ay, 4 hafta, 2 gün, 8 saat, 26 dk., 52 sn. önce ] - İSKENDER
[ 0 yıl, 8 ay, 2 hafta, 0 gün, 18 saat, 57 dk., 28 sn. önce ] - Yildirim
[ 1 yıl, 1 ay, 2 hafta, 0 gün, 15 saat, 53 dk., 55 sn. önce ] - moylan
[ 1 yıl, 2 ay, 0 hafta, 6 gün, 21 saat, 37 dk., 57 sn. önce ] - merk
[ 1 yıl, 3 ay, 0 hafta, 5 gün, 9 saat, 12 dk., 12 sn. önce ] - ohoquvyx
[ 1 yıl, 3 ay, 3 hafta, 1 gün, 13 saat, 33 dk., 5 sn. önce ] - fomibaw
[ 1 yıl, 6 ay, 0 hafta, 2 gün, 1 saat, 15 dk., 11 sn. önce ] - mrCharlesgen
[ 1 yıl, 6 ay, 3 hafta, 2 gün, 13 saat, 13 dk., 49 sn. önce ]
|
 |
 |
Orta Asya steplerinden 1210 yılında yapılmakta olan yolculuk , Sarı Kadın ve çocukları için , Rumkale yakınlarında sona erdi. Bu toprakları yurt edinen Çepni Ailesi , zaman içerisinde çoğalarak , bölge de bir çok Çepni Köyünün oluşmasına zemin hazırladı. İçe dönük bir yaşantı ile , Asya Oğuz kültürünü günümüze kadar yaşatmayı başarabilen nadir yerleşim bölgelerinden birisi olarak günümüze geldiler. Ziyaret adı verilen kutlamalar , gelenek ve göreneklerin yaşatılmasında en önemli göstergelerden birisi olarak sıralanabilir. Ziyaret bölgesinde , gönüllerde yeşertilen Hayat Ağaçları var olduğu sürece Oğuz Çepni boyu bu toprakları yurt edinmeye devam edecektir.
|
 |
 |
 Oğuz Kaan Destanında , Oğuzhan yaşarken Boz Oklar ve Üç Oklar diye ikiye ayırdığı altı oğlu vr yirmi dört torunu olduğunu bildirilmektedir. Oğuz’un vefatı sonrası yerine Kün Han geçmiştir. Oğuz Atanın çok değer verdiği ve bilge bir kişi olan Irkıl Hoca , devletin devamlılığının sağlanması, ileride bir kargaşa meydan gelmemesi için, Oğuz Kaan’ın yirmi dört oğula birer lakap ve birer ongun ve hayvanlarına vurmaları için de birer damga tespit edilmesinin gerekli olduğu Kün Han’a söylemiştir. Kün han fikri beğenmiş ve Irkıl hocayı bu işi yapmak üzere görevlendirmiştir. Irkıl Hoca’nın da yirmi dört evladın her birine birer lakap, birer damga ve birer ongun tespit etmiştir. Bu kaynağa göre Çepni, Üç Oklar’ın en büyüğü olan Kök Han’ın dördüncü oğludur. İlk kez bu destanda Çepni’nin manası üzerinde durulmuş ve Çepni, ”Nerede düşman görse durmayıp savaşan” (Kandaki yağı göre, derhal savaşır ve çarpar. Bahadır) şeklinde tanıtılmıştır. Ongununun ”Sunkur: Umay”, Ülüşünün (şölendeki et payı), Sol karı yağrın, sol yanbaş olduğu belirtilmiş ve damgası verilmiştir. |
 |
|  | OZ , OZ TAMGASI , OZMAK , OZAMAK , OZAN |  |  |  |
 | Çepniler ve Çepni Kültürü ; O Z A N
Alemde her şey dönmektedir. Atom çekirdeklerinden , samanyoluna kadar kusursuzca bir ahenk vardır.
Bu kusursuzlukta ibadette Sema eder , Semah döner dervişler.. Gökyüzüne elleri ve yüzleri yönelmiş , yaratıcıyı arzularlar.. Yüce bir kavuşma arzusu içerisinde. Vakti zaman geldiğinde , ten candan ayrılıp , uçmaya vardığında , bitecektir bu hasret..
Son helalleşmelerden sonra , Dardan çıkarılıp , Göğe çekilende , geride bıraktıklarına yeniden merhaba demek için bir vedadır adına yapılan Cemler… Hoş geldine gelir Atalar , hoş geldine gelir kendisini tanıyanlar, sonra biter hasret… Işık kaynağına çekilmiştir yeniden parlayana… Yaşamaktayken dedesinden dinlediği , Ali gitti Veli geldi değil midir.?
Bir barış güvercini olur kimi zaman , müjdeci kelebeğidir bazen adı… Kah gökyüzünde , kah evlerde…
Türlü donlar girmiştir, çok ta hasretlik çekmiştir akıp giden zamanda.. Katı yükseklerde uçar Pir Sultanın dizelerinde.
Ozuna dönmüştür ancak görevi bitmemiştir…Uzuna dönmek gerekir, görev böylecedir…
Dört ana unsur vardır.. Su, Ateş , Hava , Toprak. Cemre her yılın son dört çarşambası düşer ve Tabiat canlanır. Bir ağacın dalında dokuz meyveden , dördü yasak meyve durur.. Dört mevsimdir koca sene… Ay Dört evreden geçer… İlki İlk dördün ile başlar… Sonra Dolunay olur..
Dört büyük din, Dört Büyük Kitap , Dört Büyük Peygamber.. Dört kapısı vardır divanın, Kırk makamı.. Dünya dört aşamadadır , Tarikat , Şeriat , Marifet , Hakikat ,
Dört yerden eser rüzgarlar… Kurt ağzını bağlarken Candaşım , Dört yöne haber salar…
Dünyanın dört köşesine yayılmıştır atlılarımız. Kuzeye Kara , Güneye Kızıl , Doğuya Boz , Batıya Beyaz atlılar… Dört ana yönden , dört ana döndü vardır sürekli , tıpkı yaşantımızı anlatır gibi..
Bu git geller bitmez hiçbir zaman.. Malazgiritten önce de geldik Anadolu’ya kaç devran… Oz Tamgamızda , bu döngü üzerinden , Tengri anlatılmaya çalışılmıştır. İşin Özü budur..
Bu yüzden adı Oz Tamgasıdır.. Deyişlerimizde , ağıtlarımızda farklı bir harmoni vardır.. Ne kadar çok sevsekte başka şarkıları , deyişlerimizin bilinç altımızda ki kodlarla bizde yarattığı hisler bambaşka olur.. Bu döngüyü notalar yardımı ile kana kana içeriz.. Yaşarız..
Bu yüzden Çepni düğünlerinde ağıt çalar , bir yandan da oynarız.. Kayboluş yoktur çünki , var oluş gerçekleşmişse , yok oluş imkansızdır.. Gidenlerle , Dar Cemlerinde ebedi vedalaşma yoktur. Helalleşme vardır..
Açık algılarımızda yitirdiklerimizi sürekli hissederiz.. Yanımızda gibi düğünlerde , yitirilenlere ve Atalara eşlik ederiz.. Bu ilahi döngü duyguları bizlere yaşatan kutlu kişilere de Oz’an deriz.
İşte bu sebeple , en başından beri bizim Ozanımız diyorum , Bizim Ozanlarımız dışında Mızrap tutan el tanımıyorum
Benim varlığımı anlatan ile sadece bugünümü anlatanı nasıl karşılaştırabilirim ki.. ?
Ali Aktan Şahan 12.04.2014
|  |
|
 |

Ilıcak su kaynağından bir yudum suyu , Kaya Hardalınının tadını , Fıstık Ağaçlarının esintisi ile gelen tertemiz havayı , Baharda açan çiçeklerin çeşit çeşit kokusunu ,
Hayatlarının son demlerinde , bir kez daha duyumsamak istediği halde , buna imkan bulamamış, Tüm Canlar'a ithaf edilmiştir

Ilıcak'ı su kaynağını hepimiz için simge yapan şey , Dayanışmamızdır , Ortak değerlerimizdir, Hatıralarımızdır, Çok daha güzel su kaynakları varken dünyada , Bizim için eğer Ilıcak Önemli idi ise , bunun altında yatan sebeb kaynağın kendisi olamaz , Şeklen artık olmamasına rağmen , hala adı konuşulabiliyor ,
Bize güzel görünen şey , aslında ne fıstık ağaçları , ne de kırmızı toprak Bizlere güzel görünen , ne saylak taşları , ne de Ilıcak ...
BİRBİRİMİZİZ ,
Bizim sevdalarımızın üzerine kimse baraj da kuramaz !! |
 |
|